MAYIS 2010 KÖY GEZİSİ VE İZLENİMLERİM
MAYIS 2010 KÖY GEZİSİ VE İZLENİMLERİM.
Genelde her yıl nisan ayı veya mayıs aylarında köye gider 1 hafta kalırım.
Köyümüz mayıs ayı ile haziran ayında çok güzel olur.Köyümüz genelde zaten güzeldir ve bizim içinde özeldir.
Köyde yapılan yağmur duasınıda vesile ederek 22 mayısta köye gittim ve 23 mayıs Pazar günkü yağmur duasına iştirak ettim.
Gittiğim gün ve yağmur duası yapılan Pazar günü havanın yağmurlu olması çoktan beri özlediğimiz çok şeyi bana hatırlattı.
Gökgürültüsü bile köyde farklı oluyor yağmurun kendine has sesini dahi burada hissediyorsun.
Tam mevsimi olduğu için akasyalar,iğdeler ,çalı gülleri çiçek açmış kekik ve diğer bitkilerin ayrı bir kokusu toprağın kokusuda buna karıştımı gerçekten çok güzel bir koku ve hava hissediyorsunuz.
Köy içinde insanı hüzünlendiren ve düşündüren görüntüler var bunlara kısa kısa değinmek isterim.
Çocukluğumuzda köy içinde ve yollarda bir parça ot bulamazdık şu an bakıyoruz köyün içi çayır bağ bahçe gibi ot bürümüş bu otlar 1 ay sonra kurudumu çok büyük tehlike arzedecek her taraf barut gibi olacak.
Eski evler yıkılmış çökmüş tehlike ve kötü görüntü.
Yıkılan evlerin çukurları tehlike ve kötü görüntü.
Dere pınarın duvarı yıkılmış cami önündeki duvar yıkılmış yuvacıların ev çatısı çökmek üzere.
Bağ bahçeler bakımsızlık ve ilgisizlikten dolayı kurumuş .
Maalesef büyük şehirlerde yaşamamıza rağmen belirli kesim buralardan bir şey öğrenmediği ortaya çıkıyor yıkılan evlerin çukurları çöp poşetleri ile dolu.
Tabi burada olumsuzlukları anlatmaya kalkarsak çok vardır ben daha çok köyümüzün özel güzelliklerini anlatmak isterim her şeye rağmen.
Evin balkonuna oturup deremahalleyi ve Korgun ilçeye doğru baktığımda bahar tazeliği ve güzelliği ile kuşları ve böcekleri dahi mest ediyor kuşların sesi ve böceklerin cırıltısı ayrı bir güzellik.
Köy içinde dolaşan kazların vakvakları arada bir geçen trenin gürültüsü ve çok azda olsa insan sesleri ile ayrı bir güzellik oluyor.
Köyden baktığımız zaman yaklaşık 15,20 km bir alanı rahatlıkla görebiliyorsunuz.
Camimiz her ne kadar garibanda olsa çok şükür 5 vakit merkezi sistemde olsa ezan okunuyor 3,5 cemat olsada boş değil.
Çayır bağlarına gittim bağlığı kalmamış ama dağda olmamış hanım bağımızdan dolmalık yaprak topladı bende asmaların filizlerinden kırıp yedim 3,5 de olsa zerdalilerde var.
Köye gelirken harapbağlar yemyeşil yol altındaki çalı gülleri açmış çiçekler ayrı bir güzellik.
Iklimelerin harmanın üstündeki dut ağaçı dimdik ayakta ben bu köyün bekçisiyim siz eğri gocadaki arkadaşımı kestiniz ama bana dokunamayacaksınız dercesine.
Harap bağlardaki yir güzeli çukurlarıda çocukları özlemiş keşke şimdi burada olsanızda güğümlerle su getirip yir güzeli çıkarmak için içime dökseniz buralarda çelik çomak oynasanız derler gibi.
Eğri goca çeşmesi 2 sene önce kurumuştu şu anda su geri gelmiş ben asırlardır burada tüm canlılara hizmet ettim kolay kolay gidermiyim dergibi.Üzerimdeki asırlık dostum dut ağacını yok ederek beni burada yalnız ve garip bıraktınız.
Hayvanlar yok oluğumdaki suyu içen yok çamaşır yıkamaya ekin yıkamaya gelen hanımlar yok üzerimde oynayan çocuklar yok ama ben yinede görevimi yapacağım diyor.
Fığla tepesine çıktım yaklaşık 2 saat köyü seyrettim resim çektim video çektim.Köyde ses yok çocukluğumzda fığlaya çıktımı köyde muhabbet edenleri,horoz sesler,köpek kedi sesleri birbirine karışır yaşla ebelerin tavukları bili,bili diye çağırmaları bacalardan yaz kış duma eksilmezdi ama şimdi inanın tek tük araç sesleride olmazsa ses seda yok.
Çaylardan sular akıyor arklardan sular akıyor gedükler, Taşköprü ,sazak,köyüğün ve diğer yerler inanın belgesellerde görüp ha burada yaşanır diyeceğimiz yerlerden en az 10 gömlek fazladır.
Keşke köy şölenimizi mayıs ayının son haftası yapabilsek gençler bu güzellikleri tadabilse.
Mezarlarımızdada ayrı bir duygu ve hüzün yaşıyoruz.
Mezarlıktaki mezarların çoğunu tanıyoruz mezarlıkları dolaşırken her birinin başında durup dua etmeden geçemiyorsunuz eğer gecersen sanki darılıp küsecek gibi hissediyorsunuz genci yaşlısı .Çoğuyla çok güzel paylaşımımız ve yaşamımız olmuştur.
Tabi diğer yerleride yazsak yazmayla bitmez ancak her şey bizim elimizde olmalı derim köyümüzü turistik olarak düşünelim ve değer verelim.
Köy içinde bir sürü boş yer varken dere tepeleri ihaleler girerek almak bana pek mantıklı gelmiyor köyün dışında köy oluşumu kimseye fayadalı olmaz.
Köyümüzün içine değer verelim mirascılar anlaşıp baba ocaklarını tütütelim kendi yerimize ev yapalım.
İnşallah şartlar ve imkanlar el verir herkes benim gibi düşünürde köyümüzü değerlendirir sahip çıkar ve birbirimizle daha iyi anlaşırız.
Herkese sevgi ve selamlarla
Ahmet lafcı
Mayıs 2010
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder